Düzensiz göç mü, yasadışı göç mü?

Düzensiz göç mü, yasadışı göç mü?
GESYAD/Göç Araştırmaları Merkezi
15.11.2016/Ankara

Göç yönetiminde bu kavramlardan hangisinin tercih edileceği konusunda akademik çevrelerden saha uygulayıcılarına kadar geniş bir kesimde tereddüt oluştuğu hepimiz tarafından gözlemlenmektedir. Düzensiz göç kavramını tercih edenler, aynı zamanda yasadışı göç demek istediğini; yasadışı göç kavramını tercih edenler de aslında düzensiz göçü kast ettiğini ima eden bir tavır içinde olmaktadırlar.

Kavram kargaşasının temelinde pek çok nedenin varlığı ileri sürülebilir. Burada bunun nedenlerini uzun uzadıya ele alacak değiliz. Ancak, Avrupa Birliği göç müktesebatında yaygın ve yerleşik olan düzensiz göç kullanımının bizdeki kavram kargaşasında başlıca rol oynadığının altını çizmek gerekir.

Göç konularının iyiden iyiye gündeme yerleştiği ülkemizde, bu kavramların kullanılmasında ortaya çıkan kargaşayı gidermek bakımından, Türk göç hukukuna özgün bir tanımlamaya gidilmesi gerektiği kaçınılmazdır.

Düzensiz göç olarak ifade edilen kavramdan söz edilirken, göçmenin transit ve hedef ülkenin göçmenlerle ilgili oluşturduğu kurallara uymamanın ifade edilmek istendiği ileri sürülmesine rağmen, bu konuda açık veya genel kabul görmüş bir tanım bulunmamaktadır.

Yasadışı göç kavramının kullanılmasında ise “illegal” ifadesiyle kavrama kriminal bir anlam yüklenmek istendiği yorumunu yapmak mümkün olmakla birlikte, “yasadışı göç” ün geçtiği metinlerde düzensiz göçe atıf yapıldığını da sık sık görmekteyiz.

Türk göç hukukunun kuramsal ve uygulama yönlerine bakıldığında “düzensiz göç” ve “yasadışı göç” kavramlarının içeriğinin ne şekilde olması gerektiğine ilişkin görüşümüz aşağıdaki gibidir:

Her şeyden önce hareket noktamız, göçü düzenleyen kuralların göçmenler tarafından ihlal edildiğinde bu ihlali mazur gösterebilecek, suç sayılmaktan çıkaracak ve ceza muafiyeti getirecek durumların var olup olmadığının tespitidir. Uluslararası koruma (iltica), kitlesel göç (geçici koruma-Suriye örneği) amaçlı gelişler sınır mevzuatının ihlaliyle sonuçlansa dahi bu kişilerin ülkeye girişinin engellenmesi veya geri gönderilmeleri normal şartlarda mümkün olmamaktadır. Çünkü insani ve göçmenlerin yaşam hakkının korunmasıyla ilgili bir durum söz konusudur. Bu noktada devletlerden bu düzensizliği yönetmek üzere adımlar atması beklenir. Bu türden göç hareketleriyle karşılaşıldığında, eylemin hukuki çerçeveye sıkıştırılmak yerine amacın ön plana çıkarıldığı bir anlayışı temel alan kavram seçimine gidilmelidir. “Düzensiz göç (irregular migration)”, bu durumun ifade edilmesinde, “düzensiz göçmen (irregular migrant)” de bu eylemin içinde yer alan kişiler için kullanılabilecek en uygun kavramlar olacaktır.

Amacı uluslararası koruma (iltica) ya da geçici koruma olmayan; sınırdan giriş, ülkede kalma ve çalışma ile sınırdan çıkışa ilişkin oluşturulmuş uyulması zorunlu kurallara aykırı şekilde gerçekleşecek diğer göç hareketlerinin “yasadışı göç (illegal migration)”, bunları gerçekleştiren göçmenlerin de “yasadışı göçmen (illegal migrant)” olarak nitelendirilmesi daha isabetli görülmektedir. Devletlerden beklenen düzensiz göçte olduğu gibi bunun yönetilmesi değil, engellenmesi için mücadele edilmesidir.

Özetlersek;

Her düzensiz göç bir yasadışı göç değildir; ancak her yasadışı göç bir düzensiz göçtür.