Yabancı Terörist Savaşçı Tehdidiyle Mücadele

İngiltere’deki konser sırasında meydana gelen patlama muhtemelen yabancı terörist savaşçılar konusunu yeniden gündemin üst sıralarına taşıyacaktır.

Küresel düzeyde geniş bir coğrafyaya yayılan ve karmaşık bir hale gelen terör tehdidi son dönemde yabancı terörist savaşçılar ve benzeri radikal gruplarla mücadelede yerel düzeyde alınacak tedbirlere ek olarak, uluslararası düzeyde de işbirliklerini, uzun vadeli stratejiler geliştirilmesini ve özellikle bu tür radikal örgütlere katılım olmadan önce kapsamlı çalışmalar yapılarak önlemler alınmasını gerekli kılmaktadır.

Yabancı terörist savaşçılar tarafından gerçekleştirilen terör olayları çatışma bölgelerinde tecrü-be edinmiş, hareket kabiliyeti bulunan ve farklı ülkelerin vatandaşları olabilen teröristler tara-fından gerçekleştirilmektedir. Dolayısıyla bunlara karşı atılacak adımların uluslararası özellikler de taşıması zorunlu hale gelmektedir.

Keza BM 2006 yılında ortaya koyduğu Küresel Terörle Mücadele Stratejisi’nde, terörizmin yayılmasına neden olan hususları ele almak, terörizme karşı mücadele etmek ve bu konuda devletlerin kapasitesini artırmak gibi temel bazı hususları eylem planının ana hatları olarak ortaya koymuştur.

Uluslararası alanda yabancı terörist savaşçılarla mücadele konusundaki en son adımlar yine BM kararlarıyla atılmıştır. 2014 yılında 2170 ve 2178, 2015 yılında da 2199 sayılı Konsey kararlarını almıştır.

Tehdidin ulusal sınırları aşması karşısında BM Güvenlik Konseyinin yabancı terörist savaşçılarla etkin mücadeleyi öngören 2178 sayılı kararı uluslararası alanda atılan önemli bir adımdır. BM bu kararında yabancı terörist savaşçı tehdidine karşı aktif ve kararlı bir mücadele için net bir çağrıda bulunmuştur.

Dolayısıyla uluslararası alanda konuyla ilgili gerekli duyarlılığın ortaya konduğu ve hukuki düzenlemelerin hayata geçirildiği görülmektedir. Ancak bu gelişmelere rağmen yabancı terörist savaşçılara karşı tüm ülkelerin, terör örgütleri arasında ayrım gözetmeksizin mücadele kararlılığını ortaya koyamaması yabancı terörist savaşçılara karşı arzu edilen sonuçların alınmasını geciktirmektedir.

Türkiye’nin kitlesel göçün külfetini büyük oranda tek başına üstlenmek zorunda kalmasında olduğu gibi, bu konuda da tek başına etkin tedbirler alarak hayata geçirebilmiştir. Bu çerçevede on binlerce yabancının girişi yasaklanmış, terör örgütleriyle ilişkisi olduğundan şüphelenilen ve yasadışı yollarla giriş yaptığı tespit edilen binlerce yabancı sınır dışı edilmiştir.

Gerek uluslararası hukuki düzenlemeler, gerekse 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununa son eklenen hükümlerle birlikte mevcut iç hukuk düzenlemeleri, yabancı terörist savaşçılarla mücadeleyi daha etkin hale getirmiştir.